Güdümlü Devlet Anlayışı: İnsan Zihninin Yönetimle Dansı Bir psikolog olarak insan davranışlarını incelerken çoğu zaman bireyin iç dünyasına, bilinçaltına ve toplumsal etkileşimlerine odaklanırım. Ancak bazen bu dinamiklerin, yalnızca bireyin değil, toplumun ve devletin de birer “psikolojik varlık” gibi hareket ettiğini fark ederim. Güdümlü devlet anlayışı tam da bu noktada karşımıza çıkar: dışarıdan bakıldığında bir yönetim biçimi, içeriden bakıldığında ise yöneten ve yönetilen arasındaki bilişsel, duygusal ve sosyal bir etkileşim ağı. Güdümlü Devlet Anlayışı Ne Demektir? Güdümlü devlet anlayışı, bireylerin ve toplumun yönlendirilmiş bir biçimde, merkezi otoritenin çizdiği sınırlar içinde davranmasını öngören bir yönetim modelidir. “Güdüm” kelimesi, yönlendirme ve kontrol anlamına…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Göz Şekli Nasıl Öğrenilir? – Görsel Algıdan Pedagojik Keşfe Uzanan Bir Öğrenme Yolculuğu Giriş: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Bir eğitimci olarak her zaman inanırım ki, öğrenme yalnızca bilgi edinmek değil; dünyayı yeni gözlerle görebilmektir. Göz, öğrenmenin hem aracı hem de metaforudur. “Göz şekli nasıl öğrenilir?” sorusu ilk bakışta biyolojik bir merakı çağrıştırabilir. Fakat eğitimsel açıdan bu soru, görmeyi öğrenmek ile anlamayı öğrenmek arasındaki ince çizgiyi de işaret eder. Her bireyin göz şekli farklı olduğu gibi, dünyayı algılama biçimi de farklıdır. Öğrenme, işte tam bu farklılıkların farkına varma ve onları anlamlandırma sürecidir. Gözün şekli kadar, bakışın derinliği de öğrenmenin kalitesini belirler. Peki…
Yorum BırakGöz Hastalıkları Ophthalmology Ne Demek? Psikolojinin Gözünden Görmenin Derinliği Bir psikolog için “görmek” yalnızca fiziksel bir süreç değil, zihinsel bir haritadır. İnsan davranışlarını anlamak, aslında onların neleri gördüğünü ve neleri görmezden geldiğini çözümlemektir. Bu yüzden “Göz hastalıkları ophthalmology ne demek?” sorusu, yalnızca tıbbın değil, psikolojinin de alanına girer. Çünkü bazen göz, yalnızca dünyayı değil, bilinçaltının da yansımalarını taşır. Ophthalmology: Görmenin Bilimi, Anlamanın Sanatı “Ophthalmology” kelimesi, Yunanca “ophthalmos” (göz) ve “logos” (bilim, söz) kelimelerinden türetilmiştir. Tıp açısından göz hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Ancak psikolojik açıdan bakıldığında, bu tanım çok daha derin bir sembol taşır: görmek, anlamak ve farkına varmak aynı zincirin…
Yorum BırakAşırı Utangaçlık Nasıl Geçer? (Bir Hikâyeyle İçine Kapanan Kalplere Dokunmak) Bazı hikâyeler, sessizliğin içinden doğar. Sesini duyuramayan, kalabalıkta varlığı fark edilmeyen insanların kalbinde saklıdır. Bugün sana tam da böyle bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki senin, belki de tanıdığın birinin hikâyesi… Ama en çok da, “Aşırı utangaçlık nasıl geçer?” sorusunun içinde gizlenen cevabın hikâyesi. Bir Utangaçlık Hikâyesi: Elif ve Baran Elif, küçük yaşlardan beri insan içine çıkmaktan korkan, göz teması kuramayan, kalabalık ortamlarda elleri terleyen genç bir kadındı. Konuşmak istese bile kelimeler boğazında düğümlenir, en ufak bir dikkat odağı altında yanakları al al olurdu. Okulda sessiz, işte görünmezdi. Arkadaşları onun “utangaç”…
Yorum BırakGöz Boncuğu Ne Demek? Sosyolojik Bir Bakış Bir araştırmacı olarak toplumların semboller aracılığıyla nasıl anlam ürettiklerini gözlemlemek her zaman büyüleyicidir. Her sembol, görünenden çok daha fazlasını anlatır; bir inancı, bir korkuyu, bir umudu ya da bir toplumsal kuralı taşır. Göz boncuğu da bu tür sembollerin en derin kök salmış örneklerinden biridir. Anadolu’dan Balkanlar’a, Akdeniz’den Orta Doğu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada göz boncuğu, yalnızca nazardan koruyan bir obje değil; aynı zamanda toplumsal kimliğin, cinsiyet rollerinin ve kültürel hafızanın bir yansımasıdır. Göz Boncuğu: Sadece Bir Koruma Aracı mı? Toplumların inanç sistemlerinde “kötü göz” kavramı neredeyse evrenseldir. Ancak göz boncuğunun sosyolojik anlamı,…
Yorum Bırak“Gövel Ördek” Ne Demek? Siyasetin Renkleri ve Gücün Simgesel Dili Üzerine Bir Analiz Bir siyaset bilimci için her sözcük, toplumun güç ilişkilerini yansıtan bir aynadır. Dil, sadece iletişim değil, aynı zamanda iktidarın ince örgüsüdür. “Gövel ördek” ifadesi de, ilk bakışta masum bir doğa betimlemesi gibi görünse de, kültürel ve sembolik açıdan çok daha derin anlamlar taşır. Çünkü bir toplumun hangi kelimeleri yaşattığı ya da unuttuğu, o toplumun kendine ve güce bakışını da açık eder. Gövel Ördek Ne Demek? Türkçede “gövel” kelimesi, “maviye çalan, yeşilimsi, parlak tüyleri olan” anlamına gelir. “Gövel ördek” ise bu özelliğe sahip, rengârenk tüyleriyle bilinen bir ördek…
Yorum Bırak“Görmek” Kitabı Kaç Yaş İçin Uygundur? Bir Antropoloğun Gözünden İnsan, Anlam ve Görme Kültürü Bir antropolog olarak her kültürün “görme” biçimine hayranlık duyarım. Görmek sadece bir biyolojik eylem değil; bir toplumun dünyayı anlama, kendini konumlandırma ve başkalarıyla ilişki kurma biçimidir. Bu nedenle José Saramago’nun “Görmek” adlı romanı da, yalnızca bir edebi eser değil, insanın anlam dünyasını şekillendiren sembolik bir aynadır. Peki bu kitap, yaş sınırının ötesinde, hangi bilinç düzeyine hitap eder? “Görmek kitabı kaç yaş için uygundur?” sorusu, sadece pedagojik değil, antropolojik bir tartışmadır. Bir Kültürün Aynası Olarak “Görmek” Saramago’nun Görmek romanı, birey ile iktidar arasındaki görünmez ilişkiyi ele alır.…
Yorum BırakGrafik Nedir Ne İş Yapar? Görsel Düşünmenin Eğitsel Gücü Üzerine Pedagojik Bir Yolculuk Bir eğitimci olarak sınıfa her girdiğimde şunu fark ederim: öğrenciler bazen kelimelerden çok şekillerle, renklerle, çizgilerle düşünür. Öğrenmenin dönüştürücü gücü yalnızca anlatmakta değil, gösterebilmekte yatar. Bu nedenle “grafik” kavramı, sadece bir görselleştirme aracı değil, öğrenmeyi derinleştiren bir pedagojik köprüdür. Grafikler, bilgiyi soyuttan somuta taşıyarak, öğrencinin zihninde anlam köprüleri kurar. Bu yazıda, “grafik nedir, ne iş yapar?” sorusunu yalnızca teknik bir tanım olarak değil, aynı zamanda öğrenme süreçlerini şekillendiren bir düşünme biçimi olarak ele alacağız. Grafik Nedir? Görsel Dilin Anlam Katmanları Grafik, verileri, fikirleri veya kavramları görsel olarak…
Yorum BırakEn Çok Hangi Kan Grubu Var? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Kan gruplarını konuşmak, bilimsel bir tartışma gibi görünebilir. Ancak, bu konuyu daha geniş bir toplumsal çerçevede ele aldığımızda, çok daha derin ve farklı perspektifler ortaya çıkıyor. Bu yazıda, “En çok hangi kan grubu var?” sorusunun ötesine geçerek, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamiklerle nasıl ilişkilendirilebileceğini inceleyeceğiz. Hem kadınların empati odaklı bakış açısını hem de erkeklerin analitik ve çözüm odaklı yaklaşımını bu konuyla ilişkilendireceğiz. Gelin, bu soruya sadece biyolojik değil, toplumsal bir perspektiften de bakalım. Kan Grupları ve Çeşitliliğin Temelleri Kan gruplarının dağılımı, genetik…
Yorum BırakAğız Kamaşması Nasıl Geçer? Geleceğin Tadına Bilim ve Sezgiyle Bakmak Hiç bir şey yediğinde ya da içtiğinde ağzında aniden bir yanma, karıncalanma ya da metalik bir tat hissi yaşadığın oldu mu? O an sanki damakların ışık saçıyor, tat alma duyun kısa devre yapıyor gibi gelir. İşte halk arasında “ağız kamaşması” olarak adlandırılan bu durum, hem tıbbi hem de duygusal olarak ilginç bir deneyimdir. Bugün bu fenomeni yalnızca bugünün değil, geleceğin perspektifinden ele alacağız. Çünkü ağız kamaşması, bedenin küçük bir uyarısı olmanın ötesinde, gelecekteki beslenme alışkanlıklarımızı, duyusal algımızı ve hatta teknolojiyle etkileşimimizi şekillendirebilir. — Geleceğin Tadı: Duyuların Dijitalleştiği Bir Dünya Bilim…
Yorum Bırak